İnternet kullanıcılarının hepsi yaşamlarının bir bölümünde bilmedikleri birşeyi internette aratmışlardır. Sorularının ardı arkası gelmeyen ve sahip olduğu bilgileri paylaşmayı seven insanlarla dolu olan internet, Quora gibi büyük bir soru-yanıt platformunun doğmasını sağladı.
Quora, bazı sorulara sahip olan ancak bu soruları soracak kişi bulamayan internet kullanıcıları için yaratılmış özel bir platform. Bu platformda bulunan kullanıcıların hepsi sadece bilgi paylaşımında bulunmak ve diğer kullanıcılara yeni birşeyler öğretmen için oradalar. Platforma üye olan herkes istediği konuda sorular sorabiliyor ve istediği soruyu yanıtlayabiliyor.
Quora’ya üye olduğunuz ilk anda karşınıza hangi alanlarla alakadar olduğunuzu ve hangi konulardaki yanıtları görmek istediğinizi soran bir bölümle karşılaşıyorsunuz. En az 10 adet konu seçmeniz gereken bu bölümde televizyondan spora, yemek pişirmeden fotoğrafçılığa kadar her şey var. İlgi alanlarınızı seçmenizin ardından kendi haber kaynağınızı oluşturmanızı isteyen site, belirli konularda açılmış olan farklı konu başlıklarını beğenmenizi ve haber akışınıza eklemenizi sağlıyor. Örneğin konu olarak bilimi seçtiğiniz ve bilim içerisinde “uzay” konu başlığını aratıyorsunuz. Uzayın bilimsel tanımının bulunduğu ve teorik bilgilerin yer aldığı sayfalara ulaşabiliyorsunuz.
Bu şekilde işleyen Quora, Ocak ayında 80 milyon kullanıcıya sahip olduğunu belirtmişti. Kullanıcı sayısını hızlı bir şekilde arttırmaya devam eden soru-yanıt platformu, birkaç gün 100 milyondan fazla kullanıcıya ulaştığını bildirdi. Sadece 1-1,5 ay içerisinde kullanıcı sayısını %25 arttıran platformun ulaştığı rakamlar, bu orijinal fikrin ne kadar sevildiğinin bir göstergesi.a
Quora’yı sıklıkla kullanıyorum. Merak edilen gündelik olayları okumak bir yana, çok çeşitli sorulara verilen oldukça açıklayıcı cevaplar da mevcut. Sorulan sorulara verilen üstünkörü kofti cevaplar oylama sistemiyle altlara itildiğinden bilgi kirliliğine de pek mahal vermiyor. Eğer İngilizceniz iyiyse cevap alamayacağınız soru yok gibi.